29 Ağustos 2007 Çarşamba

sabah sabah

sabah sabah... diye söylenmeye başladım yine...
Keşke yatmadan önce duşumu alsaydım, 15 dakika daha uyusaydım, püüüffff diyerek, ıkkk mıkkk ederek kalktım sevgili yatağımdan ve artık sevdiğim yastığımdan ayrılma vakti geldi(artık diyorum çünkü eski yastığım böööyle kafayı koyduğunda içine gömülüp gidilen cinsteydi...Gıcıklık veren bi yumuşaklığı vardı rahmetlinin,hem yastık dediğin şeyin varlığı hissedilmeli dimi canım, doldurmalı boynunun altını, destek olmalı...) Ne giysem derdi oluyor birde her sabah,(gece karar vermiş olsamda mutlaka değişiklik oluyor gün aydınlanınca) ne giyiiim ne giyiiiiiim hıh buldum dediğim anda ya ona uygun bi kemer yok ya da takı püüüfffff olmadı yine...-Neyse sakin ol Kybele sakiiiin ne bu ya sıkıldım senden iç sesleriyle topluyorum kendimi ve sakinleştiğim anda:-buuu üstünede buuuu, şu ayakkabıyı giyerseeem, şu çantamı da alırsaaaam,ollllduuuuu. diyorum(sakinlikte fayda var kuzum)Kahvaltı yapmak üzere mutfağa yöneliyorum, hmmmm yeni demlenmiş hemde çok yeni demlenmiş sabah çayı, taze ekmek yeni fırından çıkmış sabah ekmeği :) ve beyaz peynir domates, atıyorum reçelin pabucunu bu sabah dama.Sabah kalkar kalkmaz konuşmamalı insan, sanki hiç uyumamış gibi, cin gibi olmamalı, sabah mahmurluğu olmalı biraz, ses tonu değişik olmalı ne bileyim göz kapakları şiş olmalı, ama hiç yatmamış sanki hiç uyumamış, ses tonu bile değişmemiş bir kardeş var odamın kapısında abla hadiiiiiiii diyor(i'ler boyun/çene kasları daha bi çalıştırılarak söylenen cinsten:))Staj bitmek üzere son 2 gün diyorum ve şööööyle derin bir nefes alıyorum Enka'ya doğru yol alırken, tık tık tık sesler eşliğinde....Jandarma Komutanlığı'nın duvarınının dibinde, her sabah nöbetçi askerler gözüme çarptığında -ne güzel yerde askerlik yapıylar diye düşündüğüm yerden geçerken...Askerliğin güzeli mi olur demeyin, olur olur askerliğinde güzeli olur...Aaaaa di miiii askerlik yan gelip yatma yeri değildi bir de bu vaaaar, neyyyyyse!sabah sabah insan bu kadar kötü kokabilir mi!(akşam akşam kokmayıda hoş karşılamıyorum: o zaman da akşam akşam sinirleniyorum ...bu ayrı bir sinir konusu...zaten sinirlenmeye müsait bir yapım var:) )Yok olacak gibi değil ben bu sabah tersimden kalktım ya da ayrıntıya takılır oldum gıcık gıcık...Ama yooo bunlar benim hep sinir olduğum şeyler, sabahla alakası yok, akşamla alakası yok yok yok yok..Hadi bakalım gün nasıl geçecek?...
Sevmiyorum gereksiz konuşan insanları zorla değil yaaa....